Profesyonel Koçluk Hakkında En Çok Sorulan Sorulara Yanıtlarımız
*Koçluk eğitimi almak isteyenlerin sayısında nasıl bir artış var?
Tüm dünyada 2008 yılında yaşanan krize ragmen Uluslararası Koçluk Federasyonuna kayıtlı koçların sayısında müthiş bir artış var. 2012 yılında ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) tarafından yürütülen global araştırmaya göre, tüm dünyada 50,000 civarı koç olduğu tahmin ediliyor. Elimizde 2013 yılının verileri yok, çünkü halen araştırma sürüyor. Bu veriye baktığımızda, 2011 yılında 11,000 olan ICF’e kayıtlı koç sayısından 2012 yılında nereye geldiğini ve nasıl bir artış olduğunu hesaplayabiliriz. Koçluk, meslek edinmeye olan talep anlamında dünyanın belki de en hızla talebi artan mesleği. Türkiye genelinde böyle bir araştırma henüz yok. Ancak, FLOW Uluslararası Koçluk Okulu olarak kendi verilerimizden söyleyebiliriz ki, Koçluk meslek olduğundan bu yana, talep ve sınıf doluluğu anlamında %30-40 civarında bir artış yaşıyoruz. Bunlara, telefonla ve farklı yollarla gelen talepleri dahil etmiyorum. Bu şekilde de bizi arayanların sayısı arttı, ancak koç olmak, pek çok kişi için de maliyetler yüksek olduğu için bir bütçe ve zaman planlaması gerektiriyor.*Ağırlıklı olarak kimler koç olmak istiyor?
Kanada’daki programlarımıza başvuran kişilerin ve koçluk eğitimi alan kişilerin profilleri Türkiye’ye nazaran daha fazla değişkenlik gösteriyor. Yaşam koçu olmak isteyenler Kanada’da daha ağırlıklı iken; Türkiye’de profil daha çok kurumsal alanda çalışmak isteyen kişilerden oluşuyor. Bu yüzden de daha çok kurumlarda çalışan beyaz yakalılar ve hatta orta ve üst düzey yöneticiler koç olmayı talep ediyor. Burada amaç, kurumsal koçluk yapabilmek ki, burada da kurumların yatırımı daha çok yöneticilere olduğu için doğal olarak yönetici koçluğu öne çıkıyor. Bunların yanı sıra, koçluk eğitimi alanların (en azından bizim öğrencilerimiz) tamamının üniversite mezunu olduğunu söyleyebilirim. Yaş ortalaması da 30’un üzeri. Başvurular ağırlıklı olarak İstanbul’dan geliyor. Eğitime talebin daha çok kadın nüfustan geldiğini belirtmek mümkün olsa da, meslek olduktan sonra erkek nüfustan da talepler arttı. Burada bir istatistik vermek gerekirse, erkek katılımcı sayısında 1’e 3 bir artış olduğunu söyleyebilirim. Yaşam koçluğu yapmak amacıyla gelen başvuruların neredeyse tamamının kadınlardan geldiğini söyleyebilirim.*Koçluk için başvuru yapan kişilere örnek verilebilir mi?
Bize başvuranlar daha çok orta ve üst düzey yöneticiler. Ayrıca, henüz yönetim seviyesine gelmemiş olan beyaz yakalı kurum çalışanlarından da başvurular alıyoruz. Koçluğun meslek olmasından sonra, Tepe yöneticileri arasından Koçluğu emeklilik planı olarak görenlerin sayısı da arttı. Burada bir istatistik veremiyorum ama şunu söyleyebilirim: daha önce koçluğu ciddiye almayan ve hatta karşısında duran tepe yöneticilerinden, bu kararın ardından koç olma kararı verip programımıza katılanlar var. Bu gelişim ile, kurumların yönetimlerinin koçluğa bakış açıları da değişti. İnsan Kaynakları Yöneticilerinden de epey yoğun talep alıyoruz. İnsan Kaynakları alanında çalışanların meslekleri gereği koçluk becerilerini edinmeleri şart. Keza, benzer şekilde kurumlardaki yöneticilerin de koçluk yapmayı öğrenmeleri ekip ve insan yönetim becerilerini yukarıya taşıyor. Burada amaç illa ki kişinin profesyonel koç olması değilse de, koçluk insan ilişkilerine ve kişisel farkındalıkta baş etme becerilerini çok yukarıya taşıdığı için kurumlar bu talebi yapıyor. Bu nedenle, pek çok kurum yöneticilerini programımıza yolluyor, yöneticiler de bu durumdan gayet memnun. Hem tatmin edici bir eğitim sürecinden geçiyorlar, hem de meslek değeri taşıyan bir sertifikaya sahip oluyorlar. Kurum açısından da, yönetici açısından da bir kazan-kazan durumu doğuyor. Profillere örnek vermek gerekirse, örneğin en son programımızda bir holdingin Satış Direktörü; başka kurumlardan İnsan Kaynakları Yöneticileri; başka bir kurumun Operasyondan Sorumlu Genel Müdürü; IT Direktörü; Satış Yöneticisi; Eğitim Sorumlusu; Bir Grubun İdari İşler Bölüm Başkanı … gibi profiler var idi. Bunların yanı sıra, bir de bireysel katılımcılarımızdan başvurular alıyoruz. Bu kişilerin amacı koçluğu kendi farkındalıkları ve gelişimleri için kullanmak ve ilerleyen zamanlarda profesyonel koçluk yapabilmek.*Okullar ile digger Koçluk Eğitimlerini Ayrıştırmak Önemli
Benim burada bir ayrım yapmam gerekiyor: ICF akreditasyonuna sahip ACTP sertifikasyonuna götüren okulların eğitimleri ile ICF ACTP akreditasyonu olmayan kurumların eğitimleri. ICF Akreditasyonu olmayan eğitimlerin fiyatları çok değişkenlik gösteriyor ve sertifikayı veren kurumun belgesi olmanın ötesinde bir akreditasyon değeri yok. Pek çok kişi uygun fiyatlı olduğu için bu eğitimleri tercih ediyor, ancak daha sonra yetkinlik bakımından maalesef koçluk mesleğini icra etmekte zorlanıyorlar. Burada etik standartlar da önemli, belki de en çok gündeme gelmesi gereken konu. Okul seçiminde dikkat edilmesi gereken kriterler: - Eğitim saati- ICF’in şart koştuğu ve onayladığı minimum eğitim saati 125 saattir - Eğitim içeriğinin ICF’in tüm dünyada geçerli ve tanımlı mesleki yetkinliklerini öğretiyor olması - Eğitimi veren kişinin aktif olarak profesyonel koçluk yapıyor olması - Eğitimi veren kişinin bilgi birikimi ve deneyimi - Mentorluk ve süpervizyon olması - Pratiği güçlendirici yöntem ve yaklaşımların olması - Sertifikanın geçerli bir sertifika olması Koçluk meslek olduktan sonra, sertifikasyon önemli bir konu halini aldı. Bu nedenle, profesyonel koç olmak isteyen kişilere uyarım ICF ACTP akreditasyonuna sahip olan okulları seçmeleri.Kapsamlı bilgi almak
ister misiniz?
Lütfen aklınıza takılanları sormak veya programlarımıza katılmak için iletişim bilgilerinizi gönderin.